
Tekrar merhabaa!
Bugün blogta ilk kitap yorumumu yapmak istiyorum. Bu da, kısa süre önce bitirdiğim, Tess Gerritsen'ın Cerrah adlı kitabı oldu.
Kitabı, yaklaşık bir ay önce falan bitirdim, ama izleri hala taze gibi. Açık konuşmak gerekirse, öyle çok polisiye kitaplar okuyan biri sayılmam. Benim ilgi alanımı fantastik yada romantizm konulu kitaplar çekiyor. Bu yüzden bir polisiye kitaba başlamak biraz zor oldu çünkü nedense polisiye kitaplar biraz gözümü korkutuyordu. Bilmediğim terimler, anlamsız bir ağırlık ve verilmeye çalışıldığı halde verilemeyen macera duygusu olursa diye hep çekimser kaldım bu gruba. Ama bu kadın, benim bu türle ilgili ön yargılarımı yıktı diyebilirim.
Konuya girmeden önce Cerrah'ın, serinin ilk kitabı olduğunu belirtmeden geçmeyelim.
Şimdi, konuya gelirsek...
Kitap, bir cinayetle başlıyor. Sonrasında cinayeti çözmeye gelen dedektiflerimizi bu sırada tanıyoruz. Bir çok dedektif var tabi ki ama benim favorim, belki de dizisinden dolayı Rizzoli oldu. Mükemmel karakterlere o kadar çok alışmışız ki böyle "normal", eksileri de olan bir karakter... Bayan olduğu için bir sürü erkek polisin yanında ayakta dimdik durmaya çalışan kadın imajını çook güzel vermiş. :)
Bir de benim nedense sevdiğim ama gözümde Rizzoli kadar olamayan diğer ana karakterimiz var; Dr. Catherine Cordell. Doktorumuz Savannah'ta çalışırken asistan bir Dr. tarafından saldırıya uğruyor, ama mücadeleyi kesmediği için saldırganı vuruyor. Yine de bu kötü olaydan dolayı çok etkilenip, Boston'a geliyor.
Onun öldürdüğü saldırganın daha önceki cinayetlerine benzer cinayetler ortaya çıkınca da Boston Polisi ilk önce onun kapısını çalıyor doğal olarak. İlk başlarda fark edemiyoruz ama sonradan anlıyoruz ki, asıl hedef bu kadın.
Tabi bu sırada Cerrah lakaplı katil boş durmayıp, ilginç ve oldukça kanlı cinayetler işlemekle meşguldür. Tüm bunların arka planında ise Dr. Cordell ve diğer polis memurumuz arasında bir aşk doğmaya çalışmaktadır :)

Cerrah, gerilimin hiç düşmediği bir kitap. Öyle ki başladıktan sonra bitirmem çok da uzun sürmedi. Heyecanlı bir kitaptı vesselam, okuyucu bırakmayan bir tarafı vardı. Karakterlerden tutalım da akıcılığına kadar her şeyi tam kararındaydı bence.
Yalnız, şöyle bir şeyin altını çizmek istiyorum ki, kitap ünlü Rizzoli&Isles dizisinin konusunu aldığı bir kitap. Az önce de dediğim gibi, Rizzoli bu kitapta var ve kendisi benim favorim :) Isles karakteri ise bu kitapta yok, kendisini Çırak'ta göreceğiz.
Evet, sanırım söyleyeceklerim bu kadar. Bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız eğer kaçırmamanız gerek diyorum. :)
Kitap, bir cinayetle başlıyor. Sonrasında cinayeti çözmeye gelen dedektiflerimizi bu sırada tanıyoruz. Bir çok dedektif var tabi ki ama benim favorim, belki de dizisinden dolayı Rizzoli oldu. Mükemmel karakterlere o kadar çok alışmışız ki böyle "normal", eksileri de olan bir karakter... Bayan olduğu için bir sürü erkek polisin yanında ayakta dimdik durmaya çalışan kadın imajını çook güzel vermiş. :)
Bir de benim nedense sevdiğim ama gözümde Rizzoli kadar olamayan diğer ana karakterimiz var; Dr. Catherine Cordell. Doktorumuz Savannah'ta çalışırken asistan bir Dr. tarafından saldırıya uğruyor, ama mücadeleyi kesmediği için saldırganı vuruyor. Yine de bu kötü olaydan dolayı çok etkilenip, Boston'a geliyor.
Onun öldürdüğü saldırganın daha önceki cinayetlerine benzer cinayetler ortaya çıkınca da Boston Polisi ilk önce onun kapısını çalıyor doğal olarak. İlk başlarda fark edemiyoruz ama sonradan anlıyoruz ki, asıl hedef bu kadın.
Tabi bu sırada Cerrah lakaplı katil boş durmayıp, ilginç ve oldukça kanlı cinayetler işlemekle meşguldür. Tüm bunların arka planında ise Dr. Cordell ve diğer polis memurumuz arasında bir aşk doğmaya çalışmaktadır :)

Cerrah, gerilimin hiç düşmediği bir kitap. Öyle ki başladıktan sonra bitirmem çok da uzun sürmedi. Heyecanlı bir kitaptı vesselam, okuyucu bırakmayan bir tarafı vardı. Karakterlerden tutalım da akıcılığına kadar her şeyi tam kararındaydı bence.
Yalnız, şöyle bir şeyin altını çizmek istiyorum ki, kitap ünlü Rizzoli&Isles dizisinin konusunu aldığı bir kitap. Az önce de dediğim gibi, Rizzoli bu kitapta var ve kendisi benim favorim :) Isles karakteri ise bu kitapta yok, kendisini Çırak'ta göreceğiz.
Evet, sanırım söyleyeceklerim bu kadar. Bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız eğer kaçırmamanız gerek diyorum. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder